19 Mayıs 2016 Perşembe

Müziğe Farklı Bir Bakış Açısı: Twenty One Pilots



          Hayatta her insanın yapmaktan hoşlandığı şeyler vardır. Bazıları hobi olarak kalırken bazılarına tutkuyla âşık oluruz. Kimileri sinema meraklısıdır, kimileri yüzmeyi, kimileri çizmeyi ya da kitap okumayı, yazmayı sever. Yapmaktan hoşlandığımız, tutkuyla sevdiğimiz şeylerin bir sınırı yoktur aslında. Benim âşık olduğum şey ise pek sıradışı bir hobi olmamakla beraber, günümüzün ortak kültürlerinden biri: müzik.

          Müzik o kadar büyüleyici ve o kadar inanılmaz bir şey ki. Birçoğumuz müziğin ne kadar inanılmaz bir şey olduğunu fark etmiyor ya da umursamıyoruz fakat telefonumda her on şarkıcının veya müzik grubunun beş farklı şarkısı varsa eğer, önümde on farklı kişiye ait beş farklı anı, duygu ya da düşünce duruyor olabilir. Çünkü müzik insanın kendini ifade etmesinin yollarından biridir. Yine sözcükleri kullanıyoruz, tek farkı araya melodi giriyor. Her şarkının bir anlamı oluyor. Bazı şarkıların anlamı derin, bazıları ise radyolarda sözlerini dinleyip güldüğümüz popüler şarkılar. Fakat her bir şarkı sözü, her bir melodi, o şarkıyı yaratan kişiyi anlamamızı sağlıyor. Her bir şarkı farklı bir hayat tecrübesi, farklı bir hikâye taşıyor içinde. Biz de bu hayat tecrübelerini, hikâyelerini paylaşıyoruz. Bu şekilde düşününce kulağa inanılmaz gelmiyor mu?

          İnsan âşık olduğu şeye doyamazmış, derler. Ben de ne kadar müzik dinlersem dinleyeyim, yetmiyor. Şimdi bahsedeceğim müzik grubunu ise yaklaşık bir yıl önce, günlük müzik keşiflerimden birinde bulmuştum ve doğrusunu söylemek gerekirse, bir iki şarkısını dinledikten sonra tarzlarını çok garip bularak denenmiş ama sevilmemiş gruplar kategorisine koymuştum. Müzik türlerini o kadar değişik şekillerde harmanlıyorlardı ki, şarkılarını dinlediğim zaman sevmeyeceğimi düşünmüştüm. Twenty One Pilots benim müzik tarzıma uymuyordu.



          Ön yargı böyle bir şey, ne yazık ki. Çünkü üç ay sonra, Youtube’da gezinirken aynı grubun “Car Radio” adlı bir kliplerine rastladım ve âşık oldum. “Car Radio” o kadar güzel, o kadar derin anlamlar taşıyan bir şarkı ki, ne zaman dinlersem dinleyeyim hâlâ tüylerim ürperiyor. Bir şarkının sözleri aşk, nefret ya da hayal kırıklığı gibi sıradan duyguları ya da konuları kapsamıyorsa ve o sözleri kendinizle bağdaştırabiliyorsanız, o şarkı sizin için daha farklı bir anlam kazanabilir. Bana olan buydu. “Car Radio” adlı şarkıyı ilk kez dinlediğim ve klibini ilk kez izlediğim günden beri, iki kişiden oluşan bu müzik grubu benim müzik dünyamda büyük bir yer kaplıyor ve onlara olan hayranlığım gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Açıkçası, bu hayranlığın uzun bir süre kaybolacağını da düşünmüyorum.

          Twenty One Pilots, nereden bakarsanız bakın farklı bir müzik grubu. Bu grubu dinlerken şarkılarının içinde elektro, hip-hop, pop ve indie müzik türlerinin karışımını bulabilirsiniz ama o kadar alışmışsınızdır ki tarzına, size neden ilk gün çok garip geldiğini anlamazsınız bile. Tyler müziğin kuralları olmaması gerektiğini düşünen biri olduğu için her şarkısı birbirinden çok farklı. Bir besteyi isterse duygusal bir piyano melodisiyle başlatıp, insanı şaşırtacak bir şekilde elektro müzikle devam ettirip, rap ile sonlandırabilir. Aynı zamanda benim çok ilgi çekici bulduğum bir şey bu çünkü sadece piyano ya da gitarın kullanıldığı birçok duygusal şarkıyı sevsem de, mutlu bir melodi ve derin anlamlı şarkı sözlerinin birleşimi bana çok farklı hissettiriyor çünkü insan hayatını müziğe yansıtmanın en doğru yönlerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bir sorunumuz olduğunda bunu çevremizdeki herkese açıkça anlatmayız, birçok kişiye iyi olduğumuza dair yalan söyleriz. Mutlu hissettiren melodi yüzümüzdeki maskeyi, yani birçok kişiye söylediğimiz yalanları temsil edrken, derin anlamları olan şarkı sözleri aslında gerçekten ne düşündüğümüzü, içten içe neler hissettiğimizi anlatıyor. Özellikle ben bunu çok yapıyorum, belki de bu yüzden Twenty One Pilots’ın tarzına kendimi çok yakın hissediyorum.


          Bu çok sevdiğim ve saygı duyduğum müzik grubunun her bir şarkısı, her bir albümü beni derin düşüncelere itiyor. Örnek vermem gerekirse “Car Radio” arabada müzik çalar olmadığında, sorunlarımızdan kaçmak için bir maske gibi kullandığımız müziği dinleyemediğimizde oluşan sessizliğin bizi nasıl negatif, depresif olan düşüncülerimize yönlendirdiğini ve çıldırma noktasına getirdiğini anlatıyor. Beni çok fazla etkileyen bir şarkı olmasının nedeni buydu. Sözlerinde tamamen kendimi bulduğum bir şarkı “Car Radio”. Yazının başında bahsettiğim gibi, başkaların hikâyelerini dinlemeye bayılıyorum fakat onları dinlerken kendi hikâyemden kaçmayı kolay yol olarak görüyorum. Kim bilir, belki de müziği gerçekten çok seven ve sık dinleyen birçok insanın nedeni budur: Başkalarının yaşamlarını dinleyerek kendi sorunlarından kaçmak. 



          Twenty One Pilots’ın her şarkısı beni derin düşüncelere itiyor derken abartmıyordum. Verebileceğim bir diğer örnek “Stressed Out” adlı şarkıları. Benim adım Blurryface ve ne dediğini önemsiyorum, diyor Tyler. En azından benim şarkıdan çıkardığım anlam bu. Blurryface’in ne olduğu konusunda kafam karışmıştı, sonra albümün tamamını dinledikçe bir insanın iki farklı yüzü olduğunu fark ettim. Zaten albüm de adını buradan alıyor, “Blurryface”. “Blurryface”, şarkıları besteleyen ve söyleyen kişinin bulanık, daha silik olan yüzü aslında. Bu, kendisini net bir şekilde göstermeyen, diğerlerinin söylediklerinden etkilenip kendi gibi olmayan, özgüveni eksik yüzü ifade ediyor. Diğer yüz ise, şarkısıyla kendisini ifade etmekten korkmayan ve onu dinleyen herkese içini açan Tyler. Bateri çalışına tüm duygularını katan arkadaşı Josh için de geçerli bu. Aslına bakılırsa herkes için geçerli bu, çünkü herkes Twenty One Pilots şarkılarında kendisinden bir şey bulabilir. Tyler albümün son parçası olan Goner’da son itirafını yapıyor ve beni benden alıyor: “Benim iki yüzüm var. Silik olan gerçek ben değilim. Onu –bulanık olan yüzü, Blurryface’i- çıkarmak için yardımına ihtiyacım var.”

          Velhasılıkelam, Twenty One Pilots bana kalırsa günümüzdeki en başarılı müzik gruplarından biri, çünkü diğer birçok gruptan daha farklı. En azından bir iki şarkılarını dinleyerek onlara bir şans verebilirsiniz. Konu müzik olduğunda, yeni tatlar keşfetmek her zaman zevk verir. Twenty One Pilots ise bunun için mükemmel bir örnek. Dinleyelim fakat sessizlikten ve düşüncelerimizden kaçmak için bir maske olarak değil. :)